Almanya’nın kültürel özellikleri hakkında
Merhaba arkadaşlar, geçen yaz gittiğim Almanya gezimde Almanya’nın kültürel özellikleri beni o kadar cezbetti ki siz değerli takipçilerimle paylaşmadan edemedim. Peki beni bu kadar cezbeden Almanya’nın kültürel özellikleri neydi? Hadi biraz onlardan bahsedeyim. Almanya öncelikle kültürel açıdan çok zengin bir memleket. Sinemaları, operası, tiyatroları ile tam bir kültür yuvası. Öğrenciler için bu tür kültürel ve sanatsal aktiviteleri izlemek ise sudan ucuz diyebilirim. Keşke bizim de ülkemizde bu tür imkanlarımız olsa. Örneğin, şehir kütüphanelerinden bir kart alıyorsunuz ve gazete, dergi, CD, kitap olsun, tüm bu yayınları ücretsiz olarak temin edebiliyorsunuz. Deutsches Technikmuseum (Alman Teknoloji Müzesi), Museum für Komminikation (İletişim Müzesi), Filmmuseum Berlin (Film ve sinema tarihi ile ilgili müze), Alte Nationalgalerie (Sanat müzesi), Checkpoint Charlie Mauer Museum ve Berlin duvarı ile ilgili tarih müzesini Almanya’yı ziyaret edecek olan arkadaşlarımın mutlaka gidip görmesini isterim. Almanya’nın kültürel zenginlikleri bununla da sınırlı değil elbette. Kitaplarını ezbere bildiğim Nietzsche, ünlü filozoflar Kant, Hegel, Marx, sıkıntılı zamanlarımda dinlemekten büyük keyif aldığım Beethoven, Wagner ve Handel hep bu kültürün bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Almanya’nın kültürel özelliklerini siz değerli dostlarımla paylaşırken Alman-Türk ortak yapımlar konusuna da değinmeden geçemeyeceğim. Alman Türk yapımı “The Lamb-Kuzu”, Hasan Serin’in “Ağrı ve Dağ” filmi, “Generation 14 plus” (Türkiye, Almanya, Yunanistan ve Hollanda yapımı) filmleri, Türk-Alman dostluğu adına kesinlikle umut verici. Benim Almanya maceram böyle. Bu kültürel mirasları ölmeden önce sizlerin de görmesini tavsiye ederim.